Düşük Tedavisi Ankara
Düşük, istenmeyen nedenlerden dolayı gebeliğin erkenden sonlanmasıdır. Kadınların birçoğu gebeliğin ilk dönemlerinde düşük sorunu yaşayabilir. Araştırmalara göre, kadınlarda düşüğün görülme sıklığı %20’dir. Bu düşüklerin çoğu ise erken dönem olarak bilinen ilk 12 hafta içerisinde olmaktadır. Düşüğün nedeni genetik ya da kromozomsal anormalliklere dayanabilir. Özellikle tekrarlayan düşüklerden kaçınmak için düşüğün nedenlerinin doğru tespit edilmesi ve sonraki gebelik için önlemlerin alınması gerekmektedir. Düşüğün nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi almak için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Ankara düşük tedavisi için ise kliniğimizle iletişime geçerek Prof. Dr. Nuray Bozkurt’tan randevunuzu alabilirsiniz.
Düşük Nedir?
Gebeliğin 20. haftasından önce, gebeliğin istenmeyen nedenlerle sonlanması düşük olarak bilinmektedir. Genetik faktörler ve doğumsal anormallikler düşüğün oluşmasına neden olabilir. Bazı durumlarda ise herhangi bir anormalliğe rastlanmadığı halde fetüs, anne karnına tutunamamış olabilir. Yaş faktörünün de düşük oluşumuna zemin hazırlayan önemli bir değişken olduğu bilinmektedir. 30 yaşın üzerindeki kadınlarda düşük yapma ihtimali yaşla beraber artmaktadır. 45 yaş üzeri kadınlarda ise bu olasılık %53’ lere kadar çıkabilmektedir.
Erken düşük genellikle hamileliğin ilk 12 haftasında görülen bebek kayıplarıdır. Düşük öyküsü olan kadınların yaklaşık %80’i erken dönemde bu sorunla karşılaşırlar. Yetersiz hormon düzeyleri, kromozom bozuklukları, rahmin gebeliğe hazır olmaması ve bazı ilaçların yan etkileri erken düşüklere neden olabilmektedir.
Geç düşük Hamileliğin ilk 12 haftası tamamlandıktan sonra gerçekleşen düşüklere geç düşük denmektedir. Geç düşükler genellikle 12 ve 20. aylar arasında olur. Plasenta ile ilgili sorunlardan, rahim ve rahim ağzı ile ilgili komplikasyonlardan kaynaklanabilir.
Düşük Tehdidi gebeliğin yüksek riskli gebelik olduğuna işaret eden bir durumdur. Gebeliğin ilk haftalarından, ilk yarısı sona erene kadar geçen süreçte görülebilir. Gebelik döneminde görülen vajinal kanamalar düşük tehdidinin göstergesidir. Kanama ile birlikte hafif karın ağrısı da görülebilir. Düşük tehdidi sık görülen bir durumdur fakat her zaman düşükle sonuçlanmaz. Gebeliğin ilk yarısında düşük tehdidinin olması; gebelik sürecinde anne adayının bol bol dinlenmesi ve gebelik takibinin daha sık yapılması gerektiği anlamına gelmektedir.
Düşük Neden Olur?
Düşük birçok nedene bağlı olarak oluşabilir. Erken düşük sürecinde genellikle anne hatasından söz edilemez. Anne ya da babadan kaynaklanan kalıtsal rahatsızlıklar, bebekteki gelişim ve kromozom bozuklukları düşüğe neden olabilir. Bazen hiçbir sebep olmasa da, ilk gebeliğe bağlı olarak düşük gerçekleşebilir. Gebeliğe alışma süreci anne için zordur. Hormonal yapının değişmesi ve bağışıklık sisteminin daha hassas hâle gelmesi nedeniyle anne vücudu hamileliği kabul etmeyebilir.
Bunlar genellikle annenin sorumluluğunda olmayan durumlardır. Fakat düşükler bazen de ebeveyn hatası nedeniyle oluşabilmektedir. Hamileliğe rağmen alkol ve sigara kullanımı, uyuşturucu madde bağımlılığı, doktora danışmadan ilaç kullanılması düşüğe neden olabilir. Her kadın düşük riski altındadır fakat gebelik ekstra dikkatli ve bilinçli olunması gereken bir süreçtir. Bu nedenle gebelik takibinin düzenli olarak yapılması önemlidir.
Düşük Belirtileri Nelerdir?
Düşük, kanama ve karında ağrı ile kendini belli eden bir gebelik problemidir. Karın ağrısı ile birlikte sırt ve bel ağrısı da düşük belirtisi olabilir. Erken dönem gebelik belirtilerinin (mide bulantısı, kusma ve baş dönmesi) bir anda kesilmesi de nadiren düşüğün ön belirtilerinden biridir.
Düşük tehdidinde ise belirtiler yoğun kanama şeklinde olmayabilir. Hafif kahverengi lekelenmeler görülebilir. Hatta anne adayı bu lekeleri normal kabul ederek doktor kontrolünü ihmal edebilir. Unutulmamalıdır ki gebelik döneminde görülen kanamalar tehlike habercisidir. Bu nedenle gebelik sürecinde gözlemlediğiniz olağan dışı akıntı ve kanamalar için mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.
Düşük Tedavisinde Gebeliğin Sonlandırılması
Düşük, gebeliğin sonlanmasına neden olan bir rahatsızlıktır. Fakat nadir de olsa düşük başlangıcında rahim ağzında genişleme olmaz ve bebek kurtarılabilir. Bu nedenle düşük şüphesinde öncelikle ultrason ile muayene şarttır. Bebeğin canlı olup olmadığı ve rahmin iç dokuları kontrol edilir. Eğer düşük gerçekleşmişse, rahim fetus ve plasenta parçalarından temizlenir. Hastaya bir süre istirahat verilir. Düşük tedavisi sırasında rahimde gebelikten herhangi bir parçanın kalmamasına özen gösterilmelidir. Böylece rahim yenilenerek kendini bir sonraki gebeliğe hazırlayabilir.
Düşük Tedavisinden Sonra Yeniden Hamile Kalmak
Sanılanın aksine bir kere düşük yapmış olmak gebe kalmakla ilgili bir sorunun varlığına işaret etmez. İlk gebelikte, özellikle gebeliğin erken dönemlerinde, birçok kadın düşük sorunu yaşamaktadır. Doktorunuz, düşük tedavisi sırasında düşüğe neden olan fiziksel sorunları dikkatlice saptayarak size tedavi yöntemlerini anlatacaktır. Kanda pıhtılaşmanın engellenmesi, genetik anormallikler, enfeksiyonlar, rahim sarkması ya da rahim ağzı genişlemesi gibi fiziksel sorunlar düşüklere neden olabilir. Bunlar genellikle tedavi edilebilen sorunlardır.
Tekrarlayan Düşük Tedavisi
Eğer düşük sürekli tekrar ediyorsa, bu durumda daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulabilir. Sürekli yükselen prolaktin hormonu ve bağışıklık sistemindeki sorunlar tekrarlayan düşüğe neden olabilir. Bu gibi durumlarda destekleyici hormon tedavileri ile düşük sebepleri ortadan kaldırılabilir. Ankara’daki kliniğimizde, düşük sorunu ile başvuran hastalarımız kapsamlı testler ve görüntüleme teknikleri ile değerlendirilir. Sonraki gebelikleri etkileyebilecek en ufak şüphe bırakmadan, tüm hastalarımıza uygun yönlendirmeler yapılmaktadır. Ankara’nın saygın doktorlarından Prof. Dr. Nuray Bozkurt’un tecrübesi ve anlayışlı yaklaşımıyla birçok hastamız düşük sorununa rağmen bebeğini kucağına almıştır. Siz de düşük ile ilgili merak ettiklerinizi danışmak için kliniğimizi arayabilir ve uzman doktorumuzdan randevunuzu alabilirsiniz.
