Laparoskopi

Laparoskopi (Kapalı Ameliyat)

Geleneksel cerrahi yöntemler uzun yıllar boyunca birçok hastalığın tedavisinde kullanılmış olsa da, tıp teknolojisindeki gelişmeler sayesinde artık birçok ameliyat çok daha küçük kesilerle, daha az travma yaratarak ve daha hızlı iyileşme sağlayarak gerçekleştirilebilmektedir. Laparoskopi, “kapalı ameliyat” veya “anahtar deliği cerrahisi” olarak da bilinen, karın ve leğen kemiği (pelvis) içindeki organları ilgilendiren ameliyatların, büyük bir karın kesisi yapmadan, küçük deliklerden özel aletler ve bir kamera yardımıyla yapılmasını sağlayan minimal invaziv bir cerrahi tekniktir. Jinekoloji alanında laparoskopi, hem çeşitli hastalıkların tanısını koymada (diagnostik laparoskopi) hem de birçok ameliyatı gerçekleştirmede (operatif laparoskopi) devrim yaratmıştır. Hastalara sunduğu sayısız avantaj nedeniyle, günümüzde birçok jinekolojik ameliyat için standart yaklaşım haline gelmiştir. Ankara‘daki kliniğinde Prof. Dr. Nuray Bozkurt, hastalarına uygun durumlarda laparoskopik cerrahinin sunduğu konforu ve etkinliği sağlayarak, modern tıbbın imkanlarından faydalanmalarına olanak tanımaktadır.

Laparoskopi Nedir? Nasıl Çalışır? Teknik Detaylar

Laparoskopi, karın boşluğunun endoskopik olarak incelenmesi ve cerrahi işlemlerin yapılmasıdır. İşlem genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir ve temel prensibi şöyledir:

  1. Küçük Kesi ve Gaz Verilmesi (İnsüflasyon): Genellikle göbek deliği hizasından veya hemen altından 0.5 ila 1 cm boyutunda küçük bir kesi yapılır. Bu kesiden özel bir iğne veya trokar adı verilen bir aletle karın boşluğuna girilir ve karın içi organların daha net görülebilmesi ve cerrahi aletlerin rahatça hareket edebilmesi için karbondioksit (CO2) gazı ile karın boşluğu şişirilir (pnömoperitoneum).
  2. Kamera (Laparoskop) Yerleştirilmesi: Karın şişirildikten sonra, aynı göbek kesiğinden laparoskop adı verilen, ucunda yüksek çözünürlüklü bir kamera ve ışık kaynağı bulunan ince, tüp şeklinde bir alet karın içine yerleştirilir. Laparoskopun gönderdiği görüntüler, fiber optik kablolar aracılığıyla ameliyathanedeki bir video monitörüne büyütülmüş olarak yansıtılır.
  3. Cerrahi Aletlerin Yerleştirilmesi: Cerrah, ameliyatı gerçekleştirmek için gerekli olan ince ve uzun özel cerrahi aletleri (tutucular/grasperlar, makaslar, doku ayırıcılar, enerji cihazları – koter, ultrasonik kesici, damar mühürleme cihazları, dikiş atma aletleri, aspiratör vb.) kullanmak üzere, karın alt bölgesine genellikle 1 ila 3 adet (bazen daha fazla) 0.5 cm boyutunda ek küçük kesiler yapar ve buralardan trokarlar aracılığıyla aletleri karın içine yerleştirir.
  4. Ameliyatın Gerçekleştirilmesi: Cerrah, bir eliyle kamerayı yönlendirirken diğer eliyle veya elleriyle monitördeki büyütülmüş görüntüyü izleyerek hassas cerrahi aletleri kullanır ve planlanan ameliyatı (kist çıkarma, miyom alma, rahmin alınması, tüplerin bağlanması vb.) gerçekleştirir.
  5. İşlemin Sonlandırılması: Ameliyat tamamlandıktan sonra karın içindeki gaz boşaltılır, aletler ve kamera çıkarılır, küçük kesi yerleri genellikle estetik dikişlerle veya özel cerrahi bantlarla kapatılır.

Jinekolojide Laparoskopi Hangi Durumlarda Kullanılır? (Geniş Uygulama Alanları)

Laparoskopi, günümüz jinekolojisinde çok geniş bir kullanım alanına sahiptir. Hem tanısal hem de tedavi edici amaçlarla sıklıkla başvurulan bir yöntemdir:

Tanısal Laparoskopi Uygulamaları:

  • Açıklanamayan Kronik Pelvik Ağrı: Diğer yöntemlerle nedeni bulunamayan uzun süreli kasık veya karın ağrılarının kaynağını araştırmak (yapışıklık, endometriozis vb.).
  • Açıklanamayan İnfertilite (Kısırlık): Gebe kalamamanın nedenini araştırmak amacıyla tüplerin durumunu (açıklık, yapışıklık), yumurtalıkları ve rahmin dış yüzeyini değerlendirmek. Bazen işlem sırasında tüplerden boya verilerek (kromopertübasyon) tüp geçişkenliği de kontrol edilebilir.
  • Endometriozis Şüphesi: Endometriozis hastalığının kesin tanısını koymak ve hastalığın yaygınlığını (evresini) belirlemek için altın standart yöntemdir.
  • Dış Gebelik Şüphesi: Ultrason ve kan testleri ile tanı kesinleşmediğinde veya tedavi amacıyla.
  • Pelvik Kitlelerin Değerlendirilmesi: Yumurtalık kisti, miyom gibi kitlelerin doğasını daha iyi anlamak veya diğer organlarla ilişkisini görmek için.
  • Pelvik Enfeksiyon veya Apse Şüphesi: Durumun ciddiyetini değerlendirmek ve gerekirse drenaj yapmak için.

Operatif (Tedavi Edici) Laparoskopi Uygulamaları:

  • Yumurtalık Kisti Ameliyatları: İyi huylu yumurtalık kistlerinin çıkarılması (laparoskopik kistektomi) veya yumurtalığın tamamen alınması (laparoskopik ooferektomi).
  • Miyom Ameliyatları: Uygun boyuttaki ve sayıdaki miyomların rahim korunarak çıkarılması (laparoskopik miyomektomi).
  • Histerektomi (Rahmin Alınması): Rahmin tamamen veya kısmen (rahim ağzı bırakılarak) kapalı yöntemle çıkarılması (TLH, LAVH, LSH).
  • Endometriozis Cerrahisi: Endometriozis odaklarının yakılması (koterizasyon) veya kesilerek çıkarılması (eksizyon), çikolata kistlerinin (endometrioma) çıkarılması, endometriozise bağlı yapışıklıkların açılması (adezyolizis).
  • Tüplerle İlgili Ameliyatlar:
    • Dış gebelik tedavisi (tüpü koruyarak – salpingostomi veya tüpü alarak – salpenjektomi).
    • Tüplerin bağlanması (laparoskopik tüp ligasyonu – kalıcı doğum kontrol yöntemi).
    • Tıkalı veya hasarlı tüplerin onarılması (tuboplasti – başarı şansı sınırlıdır).
    • Tüplerde sıvı birikmesi (hidrosalpenks) durumunda tüpün alınması (salpenjektomi – genellikle tüp bebek öncesi).
  • Pelvik Yapışıklıkların Açılması (Adezyolizis): Geçirilmiş ameliyatlar veya enfeksiyonlar sonucu oluşan ve ağrı veya kısırlığa neden olan yapışıklıkların serbestleştirilmesi.
  • Pelvik Organ Prolapsusu (Sarkma) Ameliyatları: Rahim veya vajina sarkmasının düzeltilmesi için yapılan askı ameliyatları (laparoskopik sakrokolpopeksi, sakrohisteropeksi).
  • Erken Evre Jinekolojik Kanser Cerrahisi: Seçilmiş erken evre rahim, rahim ağzı veya yumurtalık kanserlerinin tedavisinde veya evrelemesinde deneyimli jinekolojik onkologlar tarafından uygulanabilir.

Laparoskopinin Geleneksel Açık Cerrahiye Göre Avantajları Nelerdir?

Minimal invaziv bir yöntem olan laparoskopinin açık cerrahiye (laparotomi) kıyasla sunduğu pek çok avantaj bulunmaktadır:

  • Daha İyi Kozmetik Sonuçlar: Büyük bir ameliyat izi yerine sadece birkaç küçük nokta şeklinde iz kalır.
  • Daha Az Ameliyat Sonrası Ağrı: Kesi yerleri küçük olduğu ve daha az doku travması olduğu için hastalar ameliyat sonrası daha az ağrı hissederler.
  • Daha Kısa Hastanede Kalış Süresi: Hastalar genellikle 1-2 gün içinde, hatta bazen aynı gün taburcu olabilirler.
  • Daha Hızlı İyileşme ve İşe Dönüş: Normal günlük aktivitelere ve iş hayatına dönüş süresi belirgin şekilde daha kısadır (genellikle 1-3 hafta).
  • Daha Az Kan Kaybı: Ameliyat sırasında kanama miktarı genellikle daha azdır.
  • Daha Düşük Enfeksiyon Riski: Özellikle yara yeri enfeksiyonu riski daha düşüktür.
  • Daha Az Karın İçi Yapışıklık: Ameliyat sonrası organlar arasında yapışıklık oluşma olasılığı daha azdır.
  • Daha İyi Görüntüleme: Laparoskopik kamera, ameliyat alanını büyüterek ve detaylı göstererek cerrahın daha hassas çalışmasına olanak tanır.

Laparoskopi Ameliyatı Nasıl Gerçekleşir? Genel Süreç

Laparoskopik bir jinekolojik ameliyat genellikle aşağıdaki genel süreci takip eder:

  1. Ameliyat Öncesi Hazırlık: Hastanın tıbbi durumu değerlendirilir, gerekli kan testleri yapılır, anestezi doktoru tarafından muayene edilir. Ameliyattan önceki gece belirli bir saatten sonra aç ve susuz kalınması istenir. Gerekirse bağırsak temizliği yapılabilir. Ameliyat hakkında detaylı bilgi verilir ve onam alınır.
  2. Ameliyat: Hasta ameliyathaneye alınır ve genel anestezi verilir. Uygun pozisyon verildikten ve sterilizasyon yapıldıktan sonra yukarıda anlatılan teknikle (gaz verilmesi, kamera ve alet girişleri) ameliyata başlanır. Planlanan cerrahi işlem (kist alma, miyom alma, rahim alma vb.) gerçekleştirilir. Kanama kontrolü yapılır, karın içi yıkanır, gaz boşaltılır ve kesiler kapatılır.
  3. Ameliyat Sonrası: Hasta anesteziden uyandırılır ve derlenme odasına alınır. Burada bir süre yaşamsal bulguları (tansiyon, nabız, solunum) takip edilir. Ağrı kontrolü sağlanır. Durumu stabil hale gelince servisteki odasına alınır. Erken dönemde ayağa kalkması ve yürümesi teşvik edilir. Ağızdan beslenmeye genellikle kısa süre içinde başlanır.

Laparoskopinin Riskleri ve Olası Komplikasyonları Nelerdir?

Laparoskopi, deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında oldukça güvenli bir yöntemdir. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler ve potansiyel komplikasyonlar mevcuttur, ancak bunlar nadirdir:

  • Anesteziye Bağlı Riskler: Genel anestezinin taşıdığı genel riskler.
  • Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında beklenmedik kanama olabilir.
  • Enfeksiyon: Kesi yerlerinde veya karın içinde enfeksiyon gelişebilir.
  • Organ Yaralanmaları: Özellikle trokar girişi sırasında veya ameliyat esnasında nadiren de olsa mesane, bağırsak, üreter (idrar kanalı) veya büyük kan damarlarında yaralanma olabilir. Bu risk, daha önce karın ameliyatı geçirmiş ve yapışıklıkları olan hastalarda biraz daha yüksek olabilir.
  • Omuz Ağrısı: Ameliyat sonrası sık görülen, karında kalan CO2 gazının diyaframı irrite etmesine bağlı geçici bir ağrıdır. Genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
  • Gaz Embolisi: Çok nadir görülen ancak ciddi bir komplikasyondur.
  • Kan Pıhtılaşması (DVT/PE): Derin ven trombozu veya pulmoner emboli riski vardır. Erken hareketlenme ve bazen kan sulandırıcılar ile risk azaltılır.
  • Kesi Yeri Fıtığı: Özellikle 10 mm’lik trokar giriş yerlerinde nadiren fıtık gelişebilir.
  • Açık Ameliyata Dönme İhtimali: Laparoskopi sırasında teknik zorluklar, kontrol edilemeyen kanama, yapışıklıklar veya organ yaralanması gibi beklenmedik bir durumla karşılaşılırsa, hastanın güvenliği için açık ameliyata geçilebilir.

Ameliyat öncesinde doktorunuz size özel olası riskler hakkında bilgi verecektir.

Laparoskopi Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

Laparoskopi sonrası iyileşme, açık cerrahiye göre çok daha hızlı ve konforludur:

  • Hastanede Kalış: Yapılan ameliyatın büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genellikle 1-2 gündür. Bazen aynı gün taburculuk bile mümkün olabilir.
  • Ağrı: Ağrı genellikle hafiftir ve ağızdan alınan ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
  • Aktivite: Hastalar genellikle ertesi gün yürüyebilirler. Normal günlük aktivitelere ve masa başı işlere dönüş genellikle 1-2 hafta içinde olur. Fiziksel olarak daha efor gerektiren işlere veya ağır egzersizlere başlamak için 3-6 hafta beklemek gerekebilir (yapılan ameliyata bağlı).
  • Yara Bakımı: Küçük kesi yerleri genellikle estetik olarak kapatılır ve özel bir bakım gerektirmez. Duş almak genellikle birkaç gün sonra serbest bırakılır.
  • Takip: Ameliyat sonrası doktorunuzun belirleyeceği tarihlerde kontrol muayeneleri yapılır. Patoloji sonucu (varsa) değerlendirilir.

Ankara’da Laparoskopik Cerrahi: Prof. Dr. Nuray Bozkurt’un Uzmanlığı ve Minimal İnvaziv Yaklaşımı

Prof. Dr. Nuray Bozkurt, jinekolojik hastalıkların cerrahi tedavisinde modern ve hasta dostu yöntemleri benimsemektedir. Laparoskopi konusundaki yaklaşımı şu şekildedir:

  • Minimal İnvaziv Cerrahi Önceliği: Hasta için uygun olan durumlarda, açık cerrahi yerine laparoskopik yöntemi tercih ederek hastalarına daha hızlı iyileşme, daha az ağrı ve daha iyi kozmetik sonuçlar sunmayı hedefler.
  • Geniş Uygulama Alanı: Yumurtalık kistleri, miyomlar (uygun vakalarda), dış gebelik, endometriozis, tüp ligasyonu ve histerektomi gibi birçok jinekolojik ameliyatı laparoskopik olarak gerçekleştirme deneyimine sahiptir.
  • Tanısal Değer: Açıklanamayan pelvik ağrı veya infertilite gibi durumlarda tanısal laparoskopiyi etkin bir şekilde kullanır.
  • Güvenlik ve Deneyim: Laparoskopik cerrahiyi, Ankara‘daki gerekli teknolojik donanıma ve altyapıya sahip, güvenli hastane ortamlarında, deneyimli anestezi ve ameliyathane ekipleriyle birlikte gerçekleştirir. Ameliyatın her aşamasında hasta güvenliğini en üst düzeyde tutar.
  • Detaylı Bilgilendirme: Ameliyat öncesinde hastalarını laparoskopik işlemin detayları, avantajları, olası riskleri ve iyileşme süreci hakkında kapsamlı bir şekilde bilgilendirir.
  • Hasta Takibi: Ameliyat sonrası iyileşme sürecini yakından takip eder ve gerekli desteği sağlar. Kolay ulaşılabilir olmak önemlidir (0538 983 18 78)(0312 284 00 12).

Eğer bir jinekolojik ameliyat olmanız gerekiyorsa ve kapalı ameliyat (laparoskopi) seçeneğinin sizin için uygun olup olmadığını merak ediyorsanız, Prof. Dr. Nuray Bozkurt’un uzman görüşünü almak için Ankara‘daki kliniğimize başvurabilirsiniz. Modern cerrahinin sunduğu avantajlardan faydalanmak ve sağlığınıza en konforlu şekilde kavuşmak için 0538 983 18 78 numaralı telefondan randevu alınız.

Merak Ettikleriniz

Karın duvarına yapılan büyük bir kesi yerine, birkaç küçük delikten (0.5-1 cm) kamera ve özel cerrahi aletler sokularak karın içi organların görüntülenmesi ve ameliyat edilmesidir. Karın genellikle CO2 gazı ile şişirilir.

Yumurtalık kistlerinin çıkarılması, miyomların alınması (miyomektomi), rahmin alınması (histerektomi), tüplerin bağlanması veya alınması, dış gebelik tedavisi, endometriozis tedavisi ve bazı sarkma ameliyatları gibi birçok işlem laparoskopik olarak yapılabilir. Ayrıca tanısal amaçlarla da kullanılır.

Daha küçük yara izi, daha az ameliyat sonrası ağrı, daha kısa hastanede kalış süresi, normal hayata ve işe daha hızlı dönüş, daha az kan kaybı ve daha düşük enfeksiyon riski başlıca avantajlarıdır.

Evet, jinekolojik laparoskopik ameliyatların çoğu genellikle genel anestezi altında yapılır.

Deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında oldukça güvenli bir yöntemdir. Ancak her ameliyat gibi nadiren de olsa kanama, enfeksiyon, organ yaralanması, anestezi riski gibi komplikasyonlar görülebilir. Açık ameliyata dönme ihtimali de vardır.

Bu oran genellikle düşüktür (%1-5 civarı). Ameliyat sırasında beklenmedik bir durumla (kontrol edilemeyen kanama, ciddi yapışıklık, organ yaralanması vb.) karşılaşılırsa hastanın güvenliği için açık ameliyata geçilebilir.

İyileşme açık ameliyata göre çok daha hızlıdır. Yapılan ameliyatın türüne bağlı olarak normal günlük aktivitelere ve işe dönüş genellikle 1 ila 3 hafta arasında değişir.

Ameliyat sırasında karın şişirmek için kullanılan CO2 gazının bir kısmının karında kalıp diyafram sinirini uyarması nedeniyle omuzda yansıyan ağrı olabilir. Genellikle ilk birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Genellikle göbekte ve karın alt bölgesinde 0.5-1 cm boyutunda birkaç küçük iz kalır. Bu izler zamanla solarak genellikle çok daha az belirgin hale gelirler. Kozmetik sonuçlar açık ameliyata göre çok daha iyidir.

Laparoskopik cerrahi seçenekleri, size uygunluğu ve süreç hakkında detaylı bilgi almak için Prof. Dr. Nuray Bozkurt’un Ankara‘daki kliniğine 0538 983 18 78 numaralı telefondan ulaşarak randevu alabilirsiniz.

Tanı ve tedavi süreçleriyle ilgili bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.