Düşük Tedavisi

Düşük (Gebelik Kaybı): Destekleyici Yaklaşım ve Tedavi Seçenekleri
Gebeliğin ilk 20 haftası içinde kendiliğinden sonlanması durumu “düşük” (spontan abortus veya gebelik kaybı) olarak adlandırılır. Düşük, bilinen gebeliklerin yaklaşık %10-20’sinde görülebilen, oldukça yaygın bir durumdur. Yaygın olmasına rağmen, düşük yaşamak hem fiziksel hem de duygusal olarak oldukça zorlayıcı ve üzücü bir deneyimdir. Bu hassas süreçte doğru tıbbi yaklaşım, annenin fiziksel sağlığını korumak, olası komplikasyonları önlemek ve gelecekteki gebelikler için yol göstermek açısından kritik öneme sahiptir. Aynı zamanda, yaşanan kaybın duygusal boyutunu anlamak ve gerekli desteği sağlamak da iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Ankara‘daki kliniğinde Prof. Dr. Nuray Bozkurt, düşük tanısı alan veya düşük süreci yaşayan hastalara, güncel tıbbi bilgiler ışığında en uygun tedavi seçeneklerini sunarken, aynı zamanda ihtiyaç duydukları şefkatli ve destekleyici yaklaşımı göstermektedir.
Düşük Nedir? Nedenleri ve Türleri Nelerdir?
Düşük, gebeliğin, fetüsün rahim dışında yaşama kabiliyetini kazanmasından önceki bir dönemde (genellikle 20. gebelik haftasından önce veya fetüs ağırlığı 500 gramdan az iken) kendiliğinden sona ermesidir. Düşüklerin büyük çoğunluğu ilk trimesterde (ilk 13 hafta) meydana gelir.
Düşüğün Nedenleri: Düşüklerin en yaygın nedeni (%50-70 oranında), embriyodaki kromozomal anomalilerdir. Bunlar genellikle yumurta veya spermin oluşumu sırasında meydana gelen rastlantısal hatalardır ve çoğu zaman anne veya babanın sağlığıyla ilgili bir sorundan kaynaklanmaz. Diğer olası nedenler şunlardır:
- Anneye Ait Tıbbi Durumlar: Kontrolsüz diyabet, tiroid hastalıkları, polikistik over sendromu (PCOS), bazı otoimmün hastalıklar (özellikle Antifosfolipid Sendromu – APS), ciddi böbrek veya kalp hastalıkları.
- Rahim Yapısıyla İlgili Sorunlar: Rahimdeki doğuştan gelen yapısal bozukluklar (rahim perdesi – septum, bikornuat uterus), rahim içindeki büyük miyomlar veya polipler, rahim içi yapışıklıklar (Asherman sendromu).
- Rahim Ağzı Yetmezliği (Servikal Yetmezlik): Rahim ağzının gebeliği taşıyamayacak kadar zayıf olması ve ağrısız bir şekilde açılması.
- Enfeksiyonlar: Annede gebelik sırasında geçirilen bazı ciddi enfeksiyonlar (Listeria, Toksoplazma, bazı viral enfeksiyonlar).
- Hormonal Dengesizlikler: Özellikle progesteron hormonunun yetersizliği (luteal faz yetmezliği) tartışmalı bir neden olarak öne sürülmektedir.
- İleri Anne Yaşı: 35 yaşından sonra düşük riski artar.
- Çevresel ve Yaşam Tarzı Faktörleri: Sigara içmek, aşırı alkol tüketimi, uyuşturucu madde kullanımı, yüksek dozda kafein alımı, bazı çevresel toksinlere maruz kalma, ciddi fiziksel travma (nadiren).
- İmmünolojik Faktörler: Annenin bağışıklık sisteminin gebeliğe karşı anormal bir yanıt vermesi.
Çoğu durumda, özellikle de erken dönem düşüklerde, kesin nedeni belirlemek mümkün olmayabilir. Unutulmamalıdır ki, düşük genellikle annenin yaptığı veya yapmadığı bir şey yüzünden olmaz.
Düşük Türleri: Düşükler, klinik bulgulara göre farklı şekillerde sınıflandırılır:
- Tehdit Eden Düşük (Abortus İmminens): Gebelik sırasında vajinal kanama olur ancak rahim ağzı kapalıdır ve ultrasonda canlı bir gebelik (kalp atışı olan embriyo) görülür. Gebelik devam edebilir, ancak düşük riski vardır. Genellikle yatak istirahati ve takip önerilir.
- Kaçınılmaz Düşük (Abortus İnsipiens): Vajinal kanama ve genellikle kramp tarzı ağrılar vardır. Rahim ağzı açılmıştır. Gebeliğin devam etmesi mümkün değildir, düşük gerçekleşecektir.
- Tam Olmayan Düşük (Abortus İnkompletus): Gebelik ürünlerinin (embriyo, plasenta vb.) bir kısmı rahim dışına atılmış, ancak bir kısmı hala rahim içindedir. Genellikle yoğun kanama devam eder. Rahim içeriğinin tamamen boşaltılması için tedavi (ilaç veya cerrahi) gerekir.
- Tam Düşük (Abortus Kompletus): Gebelik ürünlerinin tamamı rahim dışına atılmıştır. Kanama ve ağrı genellikle azalır veya durur, rahim ağzı kapanır. Ultrasonla rahim içinin tamamen boş olduğu teyit edilirse genellikle ek bir tedaviye gerek kalmaz.
- Boş Gebelik Kesesi (Anembriyonik Gebelik): Döllenme sonrası gebelik kesesi oluşur ancak içinde embriyo gelişmez veya çok erken dönemde gelişim durur. Gebelik belirtileri olabilir ancak ultrasonda kese boş görülür.
- Missed Abortus (Farkedilmemiş veya Gecikmiş Düşük): Embriyo veya fetüsün gelişimi durmuş (kalp atışı yok) ancak vücut bunu fark etmemiş ve düşük belirtileri (kanama, ağrı) başlamamıştır. Rahim ağzı kapalıdır. Genellikle rutin ultrason kontrolünde teşhis edilir. Tedavi (ilaç veya cerrahi) veya bekleme yönetimi seçenekleri sunulur.
- Tekrarlayan (Habitüel) Düşükler: Genellikle üç veya daha fazla ardışık gebeliğin düşükle sonuçlanması durumudur. Altta yatan nedenleri araştırmak için kapsamlı tetkikler gerektirir.
Düşük Belirtileri Nelerdir? Ne Zaman Doktora Başvurmalı?
Düşüğün en belirgin işaretleri şunlardır:
- Vajinal Kanama: Hafif lekelenmeden yoğun, adet kanamasından fazla kanamaya kadar değişebilir. Kanamanın rengi parlak kırmızı, pembe veya kahverengi olabilir. Pıhtı içerebilir.
- Karın veya Kasık Ağrısı/Kramplar: Adet sancısına benzeyen veya daha şiddetli olabilen, bel bölgesine de yayılabilen kramp tarzı ağrılar.
- Sırt Ağrısı: Özellikle alt sırt bölgesinde hafif veya şiddetli ağrı.
- Vajinadan Doku Parçaları Gelmesi: Gri veya pembemsi doku parçalarının atılması.
- Gebelik Belirtilerinin Kaybolması: Daha önce hissedilen bulantı, kusma, göğüslerde hassasiyet gibi belirtilerin aniden azalması veya yok olması (bu belirti her zaman güvenilir değildir).
Acil Durum Belirtileri: Aşağıdaki durumlarda derhal tıbbi yardım alınmalıdır:
- Çok şiddetli vajinal kanama (örneğin, bir saat içinde bir veya daha fazla büyük pedi tamamen ıslatacak kadar).
- Şiddetli karın veya kasık ağrısı.
- Yüksek ateş (38°C üzeri), titreme.
- Kötü kokulu vajinal akıntı.
- Baş dönmesi, bayılma hissi.
Öneri: Gebelik sırasında, özellikle ilk trimesterde, herhangi bir miktarda vajinal kanama veya şiddetli kramp yaşarsanız, durumu değerlendirmek ve dış gebelik gibi diğer olasılıkları dışlamak için mutlaka doktorunuza başvurmalısınız. Ankara‘da Prof. Dr. Nuray Bozkurt’a ulaşmak için 0538 983 18 78 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Düşük Tanısı Nasıl Konur?
Düşük tanısı koymak için doktorunuz genellikle aşağıdaki adımları izler:
- Tıbbi Öykü ve Belirtilerin Sorulması: Kanamanın ne zaman başladığı, miktarı, rengi, ağrının yeri ve şiddeti, son adet tarihi gibi bilgiler alınır.
- Jinekolojik Muayene: Rahim ağzının (serviks) açık mı kapalı mı olduğunu, kanamanın rahim içinden mi geldiğini ve miktarını değerlendirmek için yapılır.
- Transvajinal Ultrasonografi: Rahim içindeki gebeliğin durumunu görmek için en önemli araçtır. Gebelik kesesinin varlığı, embriyonun varlığı ve kalp atışı, rahim içinde kalan gebelik materyali miktarı, boş gebelik kesesi olup olmadığı gibi durumlar değerlendirilir. Tam düşük ile tam olmayan düşük ayrımı yapılır. Ayrıca dış gebelik olasılığı da dışlanır.
- Kantitatif Beta-hCG Kan Testi: Özellikle ultrason bulguları net olmadığında veya gebelik haftası çok erken olduğunda, kandaki gebelik hormonu seviyesinin ölçümü ve birkaç gün arayla tekrarı tanıya yardımcı olur. Sağlıklı bir gebelikte hCG seviyesi belirli bir hızda artarken, düşük durumunda genellikle düşer veya beklenenden yavaş artar.
Düşük Yönetimi ve Tedavi Seçenekleri (Duruma Göre Değerlendirme)
Düşük tanısı konulduktan sonraki yönetim ve tedavi yaklaşımı; düşüğün tipine (tam, tam olmayan, missed vb.), gebelik haftasına, kanamanın şiddetine, enfeksiyon bulgularına, hastanın genel sağlık durumuna ve kişisel tercihlerine göre belirlenir. Ankara‘da Prof. Dr. Nuray Bozkurt, sizin için en uygun ve güvenli seçeneği belirlemek üzere durumu sizinle detaylı olarak konuşacaktır.
1. Bekle-Gör Yaklaşımı (Expectant Management):
- Ne Zaman Düşünülür? Genellikle gebeliğin erken haftalarında (<8-10 hafta) olan tam olmayan düşüklerde, missed abortuslarda veya kaçınılmaz düşüklerde, eğer hastanın genel durumu iyiyse, aşırı kanaması veya enfeksiyon belirtisi yoksa ve hasta bilinçli olarak bu yöntemi tercih ediyorsa bir seçenektir. Tam düşük tanısı konmuşsa zaten genellikle sadece takip yeterlidir.
- Nasıl İşler? Vücudun rahim içindeki gebelik dokusunu kendi kendine, doğal yollarla dışarı atması beklenir. Bu süreç birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir. Bu süre zarfında kanama ve kramplar yaşanabilir. Başarının teyidi ve rahim içinin tamamen boşaldığından emin olmak için düzenli doktor takibi (ultrason, gerekirse hCG) gereklidir.
- Artıları ve Eksileri: Cerrahi veya ilaç müdahalesi gerektirmez, daha doğal bir süreçtir. Ancak ne zaman tamamlanacağı belirsizdir, kanama ve ağrı yönetimi zor olabilir, bazen süreç tamamlanamaz (%15-50 başarısızlık oranı) ve içeride doku kalırsa enfeksiyon riski (düşük de olsa) bulunur. Başarısızlık veya komplikasyon durumunda medikal veya cerrahi tedaviye geçilir.
2. Medikal Tedavi (İlaçla Düşük):
- Ne Zaman Düşünülür? Genellikle ilk trimesterdeki tam olmayan düşükler veya missed abortus durumlarında, cerrahi istemeyen veya anestezi alması riskli olan hastalarda, bekleme yönetimini tercih etmeyenler için iyi bir alternatiftir.
- Nasıl İşler? Rahim kasılmalarını uyararak ve rahim ağzını açarak içerideki gebelik dokusunun atılmasını sağlayan ilaçlar (en sık kullanılan Misoprostol’dür) ağızdan veya vajinal yolla verilir. Uygulama protokolü ve dozajı doktor tarafından belirlenir. İşlem evde veya hastane ortamında takip edilebilir.
- Artıları ve Eksileri: Cerrahi ve anestezi risklerinden kaçınılır. Bekleme yönetimine göre süreç daha hızlı ve planlıdır. Ancak yoğun kramp tarzı ağrı ve adet kanamasından fazla kanamaya neden olabilir. Bulantı, kusma, ishal, ateş gibi yan etkiler görülebilir. Her zaman tamamen başarılı olmayabilir (%10-20 oranında rahim içi tam boşalmayabilir) ve bu durumda ek doz ilaç veya cerrahi (küretaj) gerekebilir. Enfeksiyon riski düşüktür. Başarı kontrolü için takip (genellikle ultrason) gereklidir.
3. Cerrahi Tedavi (Rahim İçinin Boşaltılması: Dilatasyon ve Küretaj – D&C / Vakum Aspirasyon):
- Ne Zaman Gerekir? Yoğun veya durdurulamayan kanama varsa, enfeksiyon belirtileri (ateş, kötü kokulu akıntı) gelişmişse, tam olmayan düşükte rahim içinde fazla miktarda doku kalmışsa, hasta bekleme veya medikal tedaviyi tercih etmiyorsa, bu yöntemler başarısız olmuşsa veya molar gebelik (üzüm gebeliği) şüphesi varsa cerrahi tedavi genellikle en uygun seçenektir. Missed abortus tanısı konan hastalarda da sıklıkla tercih edilir.
- Nasıl Yapılır? Genellikle günübirlik bir işlemdir ve hafif genel anestezi veya derin sedasyon altında yapılır. Önce rahim ağzı (serviks) özel aletlerle nazikçe genişletilir (dilatasyon). Ardından rahim içindeki gebelik materyali, ya özel bir kaşık benzeri aletle (küret) kazınarak ya da daha sık olarak ince bir kanül ve negatif basınç (vakum) sistemiyle emilerek (vakum aspirasyon) temizlenir. Vakum aspirasyon genellikle daha az travmatiktir ve daha kısa sürer. İşlem süresi ortalama 10-15 dakikadır.
- Artıları ve Eksileri: Rahim içeriğinin hızlı, kontrollü ve genellikle tam olarak boşaltılmasını sağlar. Kanama hızla kontrol altına alınır. Enfeksiyon riskini (özellikle içeride doku kalmışsa) azaltır. Süreç daha kesin ve öngörülebilirdir. Çıkarılan doku patolojik incelemeye gönderilebilir. Ancak cerrahi bir işlemdir ve anesteziye ait riskler taşır. Çok nadir de olsa rahim delinmesi (perforasyon), rahim ağzı yaralanması, işlem sonrası enfeksiyon veya rahim içi yapışıklık (Asherman sendromu) gibi komplikasyon riskleri bulunur.
Düşük Sonrası İyileşme: Fiziksel ve Duygusal Boyutlarıyla Destek
Düşük sonrası dönem, hem bedensel hem de ruhsal iyileşme gerektiren bir süreçtir.
Fiziksel İyileşme:
- Kanama: Düşük veya küretaj sonrası vajinal kanama veya lekelenme birkaç günden 1-2 haftaya kadar sürebilir ve giderek azalması beklenir. Normal adet kanaması gibi veya daha hafif olabilir.
- Ağrı: Hafif kramp tarzı ağrılar olabilir, genellikle basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınır.
- Enfeksiyon Riski: Ateş, titreme, kötü kokulu akıntı, şiddetli karın ağrısı gibi enfeksiyon belirtilerine karşı dikkatli olunmalı ve böyle bir durumda hemen doktora başvurulmalıdır.
- Aktivite: Genellikle birkaç gün dinlenmek yeterlidir, sonrasında normal aktivitelere kademeli olarak dönülebilir. Doktorunuz aksini belirtmedikçe ağır kaldırmaktan ve yorucu egzersizlerden bir süre kaçınmak önerilir.
- Cinsel İlişki ve Tampon: Enfeksiyon riskini azaltmak için doktorunuzun önerdiği süre boyunca (genellikle kanama tamamen bitene kadar veya 2-4 hafta) cinsel ilişkiden kaçınılmalı ve tampon yerine ped kullanılmalıdır.
- Adet Döngüsünün Dönüşü: İlk adet kanaması genellikle düşük veya küretajdan 4 ila 8 hafta sonra başlar.
- Kan Uyuşmazlığı: Eğer anne adayının kan grubu Rh negatif ise, düşük veya küretaj sonrası kan uyuşmazlığı iğnesi (Anti-D immunglobulin) yapılması gerekebilir.
Duygusal İyileşme: Düşük yapmak, planlanmış veya planlanmamış bir gebelik olsa dahi, önemli bir kayıp deneyimidir. Üzüntü, keder, yas, suçluluk, öfke, hayal kırıklığı, korku, yalnızlık gibi çok çeşitli ve karmaşık duygular yaşanması son derece normaldir.
- Kendinize Zaman Tanıyın: İyileşmenin zaman aldığını kabul edin ve kendinize karşı nazik olun. Duygularınızı bastırmak yerine onları yaşamanıza izin verin.
- Destek Arayın: Yaşadıklarınızı güvendiğiniz biriyle (eşiniz, aileniz, arkadaşınız) paylaşmak rahatlatıcı olabilir. Eşlerin de bu kaybı farklı şekillerde yaşayabileceğini unutmamak önemlidir.
- Profesyonel Yardım: Eğer başa çıkmakta zorlanıyorsanız, yoğun üzüntü veya depresyon belirtileri yaşıyorsanız, bir terapistten veya danışmandan destek almak çok faydalı olabilir. Destek grupları da benzer deneyimleri yaşayan kişilerle bağlantı kurma imkanı sunar.
- Unutmayın: Düşük sizin hatanız değildir ve genellikle önleyebileceğiniz bir durum değildir. Kendinizi suçlamaktan kaçının.
Gelecekteki Gebelikler: Tek bir düşük yaşamak, genellikle gelecekte sağlıklı bir gebelik yaşama şansınızı önemli ölçüde etkilemez. Ancak, tekrar hamile kalmayı düşünmeden önce hem fiziksel hem de duygusal olarak kendinizi hazır hissetmeniz önemlidir. Doktorunuzla konuşarak bir sonraki gebelik için en uygun zamanlamayı ve alınması gereken önlemleri (varsa) planlayabilirsiniz. Tekrarlayan düşük (ikiden fazla) yaşayan çiftlerde ise altta yatan nedenleri araştırmak için daha kapsamlı testler yapılması gereklidir.
Ankara’da Düşük Yönetiminde Prof. Dr. Nuray Bozkurt’un Hassas ve Uzman Yaklaşımı
Prof. Dr. Nuray Bozkurt, düşük gibi zorlu bir deneyimle karşı karşıya kalan hastalarına Ankara‘daki kliniğinde sadece tıbbi uzmanlığını değil, aynı zamanda insani ve şefkatli desteğini de sunmaktadır:
- Hızlı ve Doğru Tanı: Modern ultrasonografi ve laboratuvar olanaklarını kullanarak düşük tipini doğru bir şekilde teşhis eder ve dış gebelik gibi diğer olasılıkları ekarte eder.
- Kapsamlı Bilgilendirme ve Ortak Karar Süreci: Bekleme yönetimi, ilaçla tedavi ve cerrahi tedavi seçeneklerinin tümünü, avantajlarını, dezavantajlarını ve risklerini sizinle detaylı olarak konuşur. Sizin endişelerinizi, tercihlerinizi ve değerlerinizi dikkate alarak en uygun yönetim planına birlikte karar vermenizi sağlar.
- Güvenli ve Yetkin Tedavi Uygulaması: Hangi tedavi yöntemi seçilirse seçilsin (bekleme takibi, ilaçla tedavi veya cerrahi küretaj/vakum aspirasyon), işlemi güncel tıbbi kılavuzlara uygun, en yüksek güvenlik standartlarında ve yetkinlikle uygular.
- Empati ve Duygusal Destek: Yaşadığınız kaybın ve sürecin duygusal zorluklarının farkındadır. Size yargılamadan yaklaşır, dinler, sorularınızı sabırla yanıtlar ve ihtiyaç duyduğunuz duygusal desteği sağlamaya çalışır. Gerekli görürse profesyonel psikolojik destek için yönlendirme yapar.
- Tekrarlayan Düşüklerde Uzmanlık: Eğer tekrarlayan gebelik kayıpları yaşıyorsanız, olası nedenleri araştırmak üzere gerekli ileri tetkikleri planlama ve yönetme konusunda deneyimlidir.
- Geleceğe Yönelik Rehberlik: Fiziksel ve duygusal iyileşme sürecinizde size rehberlik eder, sonraki gebelikleriniz için umut verir ve gerekli danışmanlığı sağlar.
- Ulaşılabilirlik ve Güven: Tedavi sürecinde veya sonrasında aklınıza takılan sorular veya ortaya çıkabilecek sorunlar için size güvenilir bir iletişim kanalı sunar (0538 983 18 78)(0312 284 00 12).
Düşük belirtileri yaşıyorsanız veya düşük tanısı aldıysanız, bu hassas süreçte size rehberlik edecek, doğru tedaviyi sunacak ve destek olacak deneyimli bir uzmana ihtiyacınız vardır. Ankara‘daki kliniğimizde Prof. Dr. Nuray Bozkurt’un ile görüşmek ve durumunuza özel en uygun yönetim planını belirlemek için lütfen 0538 983 18 78 numaralı telefondan randevu alınız. Size hem tıbbi hem de manevi olarak destek olmak için buradayız.
Merak Ettikleriniz
Düşük (gebelik kaybı) tam olarak nedir ve ne kadar yaygındır?
Düşük, gebeliğin ilk 20 haftası içinde kendiliğinden sonlanmasıdır. Bilinen gebeliklerin yaklaşık %10-20’si düşükle sonuçlanır, yani oldukça yaygın bir durumdur. Çoğu düşük ilk 13 haftada meydana gelir.
Düşüğün en sık karşılaşılan nedenleri nelerdir? Düşük yapmak benim suçum mu?
Düşüklerin en sık nedeni (%50-70) embriyodaki rastlantısal kromozom anomalileridir. Bu genellikle anne veya babayla ilgili bir sorun değildir. Diğer nedenler arasında annenin bazı kronik hastalıkları, rahim sorunları, enfeksiyonlar sayılabilir. Düşük genellikle annenin yaptığı veya yapmadığı bir şey yüzünden olmaz ve kendinizi suçlamamanız önemlidir.
Düşük yaptığımı gösteren en önemli belirtiler nelerdir?
En sık belirtiler vajinal kanama (lekelenmeden yoğuna kadar) ve adet sancısına benzer karın/kasık kramplarıdır. Bazen sırt ağrısı veya vajinadan doku parçaları gelmesi de görülebilir. Gebelik belirtilerinin aniden kaybolması da bir işaret olabilir.
Düşük tanısı konulduktan sonra hangi tedavi seçenekleri mevcuttur?
Üç ana yaklaşım vardır: 1) Bekle-gör yönetimi: Vücudun kendi kendine dokuları atmasını beklemek. 2) Medikal (ilaçla) tedavi: Rahim kasılmalarını sağlayarak dokuların atılmasına yardımcı olan ilaçlar kullanmak. 3) Cerrahi tedavi: Rahim içeriğinin küretaj veya vakum aspirasyon ile temizlenmesi. Seçim; düşük tipine, hastanın durumuna ve tercihine göre yapılır.
İlaçla düşük tedavisi nasıl etki eder ve güvenli midir?
Genellikle Misoprostol adlı ilaç kullanılır. Rahim kasılmalarını başlatır ve rahim ağzını açar, böylece gebelik dokusu dışarı atılır. Uygun hastalarda güvenli ve etkili bir yöntemdir (%80-90 başarı oranı). Ancak ağrı, kanama, bulantı gibi yan etkileri olabilir ve nadiren rahim içeriği tam boşalmayıp ek müdahale gerektirebilir. Doktor kontrolünde yapılmalıdır.
Kürtaj (D&C veya Vakum Aspirasyon) nedir, ne zaman yapılır ve riskleri var mıdır?
Rahim ağzı genişletildikten sonra rahim içinin özel aletlerle (küret veya vakum) temizlenmesi işlemidir. Yoğun kanama, enfeksiyon riski, içeride doku kalması veya diğer yöntemlerin başarısız olması durumunda yapılır. Güvenli bir işlem olmakla birlikte, nadiren rahim delinmesi, enfeksiyon veya yapışıklık gibi cerrahi riskler taşır.
Düşük veya kürtaj sonrası fiziksel iyileşme ne kadar sürer? Nelere dikkat etmeliyim?
Fiziksel iyileşme genellikle birkaç hafta sürer. Kanama giderek azalarak 1-2 haftada kesilir. Enfeksiyon belirtilerine (ateş, kötü koku, şiddetli ağrı) dikkat edilmeli, doktorun önerdiği süre boyunca cinsel ilişkiden ve tampon kullanımından kaçınılmalıdır. İlk adet genellikle 4-8 hafta sonra görülür.