Yumurtalık Kisti Tedavisi
Yumurtalık Kistleri Çeşitleri ve Güncel Tedavi Yaklaşımları
Yumurtalık kistleri, kadınların hayatlarının bir döneminde karşılaşabileceği oldukça yaygın jinekolojik durumlardan biridir. Yumurtalıkların (overler) üzerinde veya içinde oluşan, genellikle içi sıvı dolu kesecikler olarak tanımlanırlar. Bu kistlerin büyük çoğunluğu iyi huylu (benign) olup, özellikle üreme çağındaki kadınlarda görülen fonksiyonel kistler çoğu zaman belirti vermeden kendiliğinden kaybolurlar. Ancak bazı kistler büyüyebilir, ağrı, şişkinlik gibi belirtilere yol açabilir veya nadiren de olsa daha ciddi durumların (yumurtalık dönmesi, kist patlaması veya kötü huylu tümör) habercisi olabilir. Bu nedenle yumurtalıkta kist saptandığında doğru tanı konulması, kistin tipinin belirlenmesi ve kişiye özel bir takip veya tedavi planı oluşturulması büyük önem taşır. Tedavideki temel amaçlar; hastanın şikayetlerini gidermek, olası komplikasyonları önlemek, kötü huylu (malign) bir durum olmadığından emin olmak ve özellikle genç hastalarda yumurtalık fonksiyonlarını ve doğurganlığı korumaktır.
Yumurtalık Kisti Nedir? Neden Oluşur ve Çeşitleri Nelerdir?
Yumurtalık kistleri, yumurtalıklarda gelişen, farklı boyutlarda olabilen, içi genellikle sıvı dolu keselerdir. Oluşum nedenlerine ve yapılarına göre temel olarak iki ana gruba ayrılırlar:
1. Fonksiyonel Yumurtalık Kistleri: Bunlar en sık görülen kist türüdür ve normal adet döngüsünün bir parçası olarak ortaya çıkarlar. Hormonal değişikliklerle ilişkilidirler, genellikle iyi huyludurlar ve çoğu zaman birkaç adet döngüsü içinde (1-3 ay) herhangi bir tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden kaybolurlar.
- Folikül Kistleri: Normalde her ay yumurtalıklarda yumurta hücresini içeren ve büyüyen folikül adı verilen kesecikler oluşur. Yumurtlama zamanı geldiğinde bu folikül çatlar ve yumurta atılır. Eğer folikül çatlamaz ve büyümeye devam ederse folikül kisti oluşur. Genellikle 2-3 cm boyutlarındadır, belirti vermez ve kendiliğinden geçer.
- Korpus Luteum Kistleri: Yumurtlama sonrası çatlayan folikülün yerine oluşan ve progesteron hormonu salgılayan yapıya korpus luteum denir. Normalde gebelik oluşmazsa bu yapı küçülerek kaybolur. Bazen kaybolmaz ve içi sıvı veya kanla dolarak korpus luteum kistini oluşturur. Adet gecikmesine ve kasık ağrısına neden olabilir. Gebelik oluştuğunda ise gebeliğin devamı için önemlidir ve genellikle ilk 3 ayda kendiliğinden kaybolur. Kanama eğilimi olan tipleri (hemorajik korpus luteum kisti) ani ağrıya neden olabilir.
2. Fonksiyonel Olmayan Yumurtalık Kistleri (Patolojik / Neoplastik Kistler): Bunlar normal adet döngüsünden bağımsız olarak, yumurtalık hücrelerinin anormal çoğalması sonucu gelişen kistlerdir. Kendiliğinden kaybolmazlar ve takip veya tedavi gerektirebilirler. Bu gruptaki kistlerin de büyük çoğunluğu iyi huyludur, ancak nadiren kötü huylu (kanser) olma potansiyeli taşırlar. Başlıca tipleri şunlardır:
- Dermoid Kistler (Matür Kistik Teratom): Yumurtalıktaki embriyonik germ hücrelerinden kaynaklanan, içinde kıl, diş, kemik, yağ gibi farklı doku tiplerini barındırabilen, genellikle iyi huylu kistlerdir. Her yaşta görülebilirler. Dönme (torsiyon) riski taşırlar.
- Kistadenomlar: Yumurtalığın dış yüzeyindeki epitel hücrelerinden gelişen, içi berrak sıvı (seröz kistadenom) veya yapışkan, mukus benzeri bir sıvı (müsinöz kistadenom) ile dolu kistlerdir. Genellikle iyi huyludurlar ancak bazıları çok büyük boyutlara ulaşabilir veya nadiren borderline (sınırda kötü huylu) ya da malign (kötü huylu) olabilirler.
- Endometriomalar (Çikolata Kistleri): Endometriozis hastalığına bağlı olarak yumurtalıklarda oluşan, içi eski kanla dolu kistlerdir. Ağrı ve kısırlıkla yakından ilişkilidirler. (Detayları bir önceki konu başlığında ele alınmıştır).
- Diğer İyi Huylu Tümörler: Fibroma gibi solid (katı) tümörler.
- Malign (Kötü Huylu) Yumurtalık Kistleri (Yumurtalık Kanseri): Özellikle ileri yaşlarda ve menopoz sonrası dönemde daha sık görülür. Erken evrede belirti vermeyebilir. Ultrasonda şüpheli görünüm (kalın duvar, iç yapıda solid alanlar, septalar, yoğun kanlanma) ve kanda CA-125 gibi tümör belirteçlerinin yüksekliği kanser şüphesini artırır. Yumurtalık kanserinin farklı tipleri (epitelyal, germ hücreli, stromal) vardır.
Yumurtalık Kistlerinin Belirtileri Nelerdir? Hangi Durumlar Önemlidir?
Yumurtalık kistlerinin çoğu, özellikle küçük ve fonksiyonel olanlar, hiçbir belirtiye neden olmaz ve rutin jinekolojik muayene veya ultrason sırasında tesadüfen fark edilir. Belirtiler ortaya çıktığında ise genellikle şunlar görülür:
- Alt Karın veya Kasık Ağrısı: En sık görülen belirtidir. Genellikle kistin bulunduğu tarafta, künt, sızlayıcı tarzda veya bazen keskin, batıcı bir ağrı olabilir. Ağrı sürekli veya aralıklı olabilir. Cinsel ilişki sırasında (disparoni) veya bazı hareketlerle artabilir.
- Karında Şişkinlik, Dolgunluk veya Basınç Hissi: Özellikle büyük kistlerde görülür.
- Adet Düzensizlikleri: Adetlerde gecikme, sık adet görme veya ara kanamalar (özellikle hormonal aktif kistler veya fonksiyonel kistlerde).
- Bası Belirtileri: Büyük kistler mesaneye baskı yaparak sık idrara çıkma veya idrar yapmada zorluğa; bağırsaklara baskı yaparak kabızlığa neden olabilir.
- Bulantı, Kusma: Özellikle kist torsiyonu veya rüptürü gibi komplikasyonlarda veya bazen büyük kistlerde görülebilir.
- Ani ve Şiddetli Karın Ağrısı: Bu durum genellikle bir komplikasyonun (kistin patlaması/rüptür veya kendi etrafında dönmesi/torsiyon) habercisidir ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Şiddetli ağrıya bulantı, kusma, terleme, bayılma hissi eşlik edebilir. Kist rüptüründe karın içine kanama olursa omuz ağrısı da görülebilir.
Yumurtalık Kisti Tanısı Nasıl Konur? Ankara’da Kullanılan Tanısal Yöntemler
Yumurtalık kistlerinin tanısı ve tipinin belirlenmesi için Ankara‘da Prof. Dr. Nuray Bozkurt tarafından çeşitli yöntemler kullanılır:
- Detaylı Tıbbi Öykü ve Jinekolojik Muayene: Hastanın şikayetleri, adet düzeni, gebelik durumu, aile öyküsü gibi bilgiler alınır. Jinekolojik muayene ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir, ele gelen kitle veya hassasiyet olup olmadığına bakılır.
- Ultrasonografi (USG): Yumurtalık kistlerinin tanısında altın standart yöntemdir.
- Transvajinal Ultrasonografi (TVUS): En sık kullanılan yöntemdir. Yumurtalıkları ve kistleri çok daha net ve detaylı görüntüler. Kistin boyutu, duvar kalınlığı, iç yapısı (sadece sıvı mı içeriyor – basit kist; yoksa içinde bölmeler, katı alanlar, yoğun içerik mi var – komplike kist), kanlanma durumu (Doppler ile) gibi özellikler değerlendirilir. Bu bulgular kistin iyi huylu mu yoksa potansiyel olarak kötü huylu mu olduğu konusunda önemli ipuçları verir.
- Abdominal Ultrasonografi: Karından yapılır, özellikle bakire hastalarda veya çok büyük kistlerin genel değerlendirmesi için kullanılabilir.
- Kan Testleri (Tümör Belirteçleri):
- CA-125: Yumurtalık kanseri şüphesini değerlendirmek için, özellikle menopoz sonrası kadınlarda veya ultrasonda şüpheli bulguları olan hastalarda istenebilir. Ancak birçok iyi huylu durumda da yükselebildiği için tek başına tanı koydurucu değildir.
- Diğer Belirteçler (HE4, ROMA skoru, AFP, Beta-hCG, LDH vb.): Kistin tipini ayırt etmek veya genç hastalarda germ hücreli tümör gibi nadir durumları dışlamak için gerekebilir.
- İleri Görüntüleme Yöntemleri:
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Ultrasonun yetersiz kaldığı karmaşık kistlerde, kistin içeriğini ve çevre dokularla ilişkisini daha detaylı değerlendirmek veya kanser şüphesini araştırmak için kullanılabilir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Genellikle kanser yayılımını araştırmak için kullanılır, pelvik kistlerin ilk değerlendirmesinde MRG daha üstündür.
- Laparoskopi: Hem tanı hem de tedavi amacıyla kullanılabilen cerrahi bir yöntemdir. Özellikle kanser şüphesi olan veya tedavi gerektiren durumlarda kistin doğrudan görülmesini ve çıkarılmasını sağlar.
Yumurtalık Kisti Tedavisi: Ne Zaman ve Hangi Yöntemler Uygulanır?
Yumurtalık kisti tedavisi, “her kist ameliyat edilmeli” şeklinde bir kurala dayanmaz. Tedavi planı tamamen bireyseldir ve aşağıdaki faktörlere göre şekillenir:
- Kistin Tipi: Fonksiyonel kistler genellikle tedavi gerektirmezken, dermoid, kistadenom gibi kistler veya endometriomalar takip veya tedavi gerektirebilir.
- Kistin Boyutu: Küçük (<5-7 cm) ve basit görünümlü kistler genellikle takip edilirken, daha büyük kistler cerrahi gerektirebilir.
- Kistin Ultrasonografik Görünümü: Basit (sadece sıvı içeren, ince duvarlı) kistler genellikle iyi huyludur. Komplike (içinde bölmeler, katı alanlar, kalın duvar, yoğun kanlanma gösteren) kistler ise daha şüphelidir ve cerrahi olarak çıkarılıp incelenmesi gerekebilir.
- Hastanın Yaşı: Üreme çağındaki kadınlarda fonksiyonel kistler sık görülürken, menopoz sonrası dönemde yeni ortaya çıkan kistler daha dikkatli değerlendirilir.
- Belirtilerin Varlığı ve Şiddeti: Ağrı, bası hissi gibi şikayetlere neden olan kistler tedavi gerektirebilir.
- Kanser Şüphesi: Kötü huylu olma riski taşıyan kistler mutlaka cerrahi olarak çıkarılmalıdır.
Ankara‘da Prof. Dr. Nuray Bozkurt yönetiminde uygulanan başlıca tedavi yaklaşımları şunlardır:
1. Takip ve Gözlem (Bekle-Gör Yaklaşımı):
- En sık başvurulan yöntemdir.
- Özellikle üreme çağındaki kadınlarda saptanan, küçük (genellikle < 5-7 cm), basit görünümlü (sadece sıvı içeren), belirti vermeyen fonksiyonel kistler için tercih edilir.
- Bu kistlerin büyük çoğunluğu 1 ila 3 adet döngüsü içinde kendiliğinden kaybolur.
- Takip genellikle 1-3 ay sonra tekrarlanan ultrasonografi ile yapılır. Kist kaybolmuşsa takip sonlandırılır. Eğer kist sebat ediyor, büyüyor veya görünümü değişiyorsa ileri değerlendirme veya tedavi planlanır.
- Menopoz sonrası dönemde saptanan küçük (<5 cm), basit görünümlü, CA-125 seviyesi normal olan ve belirti vermeyen kistler de yakın ultrason ve CA-125 takibi ile izlenebilir.
2. Medikal (İlaçla) Tedavi:
- Fonksiyonel Kistlerin Tekrarlamasını Önleme: Doğum kontrol hapları, yumurtlamayı baskılayarak yeni fonksiyonel kistlerin (folikül kisti, korpus luteum kisti) oluşumunu engelleyebilir. Ancak mevcut bir fonksiyonel kisti eritmez veya küçültmez.
- Diğer Kist Tipleri: Dermoid kistler, kistadenomlar gibi organik kistler veya şüpheli kistler için etkili bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Endometriomalar (çikolata kistleri) için ise ilaç tedavisi sadece ağrıyı baskılamak amacıyla kullanılır, kisti yok etmez.
3. Cerrahi Tedavi:
- Cerrahi Gerektiren Durumlar:
- Takipte kaybolmayan veya büyüyen kistler.
- Genellikle 7-10 cm’den büyük kistler (boyut tek başına kriter değildir).
- Şiddetli ağrı, bası belirtileri gibi şikayetlere neden olan kistler.
- Kistin dönmesi (over torsiyonu) veya yırtılması (rüptür) gibi acil durumlar.
- Ultrasonda veya tümör belirteçlerinde kanser şüphesi uyandıran bulgular (komplike yapı, solid alanlar, aşırı kanlanma, CA-125 yüksekliği vb.).
- Dermoid kist, kistadenom gibi kendiliğinden kaybolmayacak olan ve belirti veren veya büyük boyutlu kistler.
- Cerrahi Yöntemler: Günümüzde yumurtalık kisti ameliyatlarının büyük çoğunluğu laparoskopi (kapalı ameliyat) ile yapılmaktadır. Laparoskopi, karına yapılan küçük kesilerden kamera ve ince aletlerle girilerek yapılır; daha az ağrı, daha kısa hastanede kalış, daha hızlı iyileşme ve daha iyi kozmetik sonuçlar gibi önemli avantajlar sunar. Çok büyük kistlerde, kanser şüphesi yüksek olan durumlarda veya karın içinde ciddi yapışıklıklar varsa laparotomi (açık ameliyat) gerekebilir.
- Yapılan İşlemler:
- Kistektomi (Sadece Kistin Çıkarılması): İyi huylu olduğu düşünülen kistlerde, özellikle üreme çağındaki ve çocuk isteği olan kadınlarda tercih edilen yöntemdir. Amaç, sağlam yumurtalık dokusunu maksimum düzeyde koruyarak sadece kist duvarını çıkarmaktır.
- Ooferektomi (Yumurtalığın Kistle Birlikte Tamamen Alınması): Kistin kötü huylu olma riski yüksekse, yumurtalık dokusu kist nedeniyle tamamen harap olmuşsa, şiddetli torsiyon veya enfeksiyon gibi durumlarda veya menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda bazen yumurtalığın tamamen alınması gerekebilir.
- Salpingo-ooferektomi (Yumurtalık ve Aynı Taraftaki Tüpün Birlikte Alınması): Bazen ooferektomi ile birlikte aynı taraftaki fallop tüpünün de alınması gerekebilir.
- Ameliyat Sırasında Frozen Section: Eğer ameliyat sırasında kanser şüphesi varsa, çıkarılan kist dokusundan hızlı bir patolojik inceleme (frozen section) yapılarak sonuç beklenir. Sonuç iyi huylu gelirse işlem tamamlanır, kötü huylu gelirse ameliyatın kapsamı genişletilerek kanser cerrahisi (rahim ve diğer yumurtalığın alınması, lenf nodu çıkarılması vb.) yapılabilir (bu genellikle Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi uzmanları tarafından yapılır).
Yumurtalık Kistleri ve Olası Komplikasyonları
Çoğu yumurtalık kisti sorunsuz olsa da, bazı komplikasyonlar gelişebilir:
- Over Torsiyonu (Yumurtalık Dönmesi): Yumurtalığın kendi etrafında dönerek kan akımının kesilmesidir. Genellikle orta boyuttaki (5-10 cm) kistlerde daha sık görülür. Ani başlayan, çok şiddetli kasık ağrısı, bulantı ve kusma ile kendini gösterir. Acil cerrahi müdahale gerektirir. Erken müdahale edilmezse yumurtalık dokusu canlılığını yitirebilir (nekroz) ve alınması gerekebilir.
- Kist Rüptürü (Yırtılma/Patlama): Kistin duvarının yırtılması sonucu içeriğinin karın boşluğuna dökülmesidir. Ani başlayan karın ağrısına neden olabilir. Basit kistlerin yırtılması genellikle tehlikeli değildir ve ağrı kesicilerle takip edilebilir. Ancak kist içeriği kan veya irin ise veya yırtılma sonucu ciddi iç kanama olursa acil cerrahi gerekebilir.
- Kist İçi veya Karın İçine Kanama (Hemoraji): Özellikle korpus luteum kistleri kanamaya eğilimlidir. Şiddetli kanama durumunda cerrahi gerekebilir.
- Enfeksiyon: Nadiren kistler enfekte olabilir ve apseleşebilir. Ateş ve şiddetli ağrıya neden olur, antibiyotik tedavisi ve bazen cerrahi drenaj gerektirir.
- Malignite (Kanserleşme): Yumurtalık kistlerinin kansere dönüşme riski genel olarak düşüktür ancak imkansız değildir. Özellikle menopoz sonrası veya ultrasonda şüpheli özellikleri olan kistlerde bu risk akılda tutulmalıdır.
Ankara’da Yumurtalık Kisti Takip ve Tedavisinde Prof. Dr. Nuray Bozkurt
Prof. Dr. Nuray Bozkurt, Ankara‘daki kliniğinde yumurtalık kisti saptanan hastalarına aşağıdaki yaklaşımlarla yardımcı olmaktadır:
- Doğru Tanı ve Risk Değerlendirmesi: Yüksek çözünürlüklü transvajinal ultrasonografi ve Doppler incelemesi ile kistin tipini, boyutunu ve özelliklerini detaylı olarak değerlendirir. Gerekli durumlarda kan testleri (CA-125 vb.) veya ileri görüntüleme yöntemlerini (MRG) ister. Kistin iyi huylu mu yoksa şüpheli mi olduğunu belirleyerek risk değerlendirmesi yapar.
- Kişiye Özel Yönetim Planı: Hastanın yaşına, şikayetlerine, kistin özelliklerine ve gelecek planlarına (çocuk isteği vb.) göre en uygun yönetim stratejisini (takip, ilaç veya cerrahi) hasta ile birlikte kararlaştırır. Gereksiz tedavilerden ve ameliyatlardan kaçınır.
- Güvenli Takip: Takip kararı verilen hastaları belirli aralıklarla kontrol ederek kistteki değişiklikleri izler ve gerektiğinde tedavi planını günceller.
- Minimal İnvaziv Cerrahi Önceliği: Cerrahi gerektiğinde, hasta için uygunsa, laparoskopik (kapalı) cerrahi yöntemlerini tercih ederek daha hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci hedefler. Yumurtalık dokusunu korumaya (kistektomi) azami özen gösterir.
- Acil Durum Yönetimi: Yumurtalık torsiyonu veya rüptür gibi acil durumlarda hızlı tanı ve etkin cerrahi müdahale kapasitesine sahiptir.
- Şüpheli Kistlerde Yönlendirme: Kanser şüphesi taşıyan kistlerde ileri değerlendirme ve tedavi için hastayı Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi konusunda deneyimli merkezlere yönlendirir.
- Kapsamlı Bilgilendirme ve Destek: Hastalarını durumları, tedavi seçenekleri, riskler ve iyileşme süreci hakkında detaylı olarak bilgilendirir, sorularını yanıtlar ve endişelerini gidermeye çalışır. Ulaşılabilir olmak (0538 983 18 78)(0312 284 00 12) esastır.
Yumurtalıklarınızda kist saptandıysa, bu durumla ilgili şikayetleriniz varsa veya ikinci bir görüş almak istiyorsanız, endişelenmeden uzman bir hekime başvurmanız önemlidir. Ankara‘daki kliniğimizde Prof. Dr. Nuray Bozkurt’dan randevu alarak durumunuzun doğru bir şekilde değerlendirilmesini ve size özel takip veya tedavi planının oluşturulmasını sağlayabilirsiniz. Randevu için 0538 983 18 78 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
Merak Ettikleriniz
Yumurtalık kisti nedir? Her kist tehlikeli midir veya kanser anlamına mı gelir?
Yumurtalık kisti, yumurtalıkta oluşan içi sıvı dolu keseciklerdir. Çok yaygındırlar ve büyük çoğunluğu iyi huylu (kanser olmayan) fonksiyonel kistlerdir, genellikle kendiliğinden kaybolurlar. Nadiren bazı kistler kötü huylu olabilir veya komplikasyonlara yol açabilir, bu nedenle doktor kontrolü önemlidir.
Yumurtalık kistlerinin en sık görülen belirtileri nelerdir? Hiç belirti vermeyebilir mi?
Evet, çoğu kist belirti vermez. Belirti verdiğinde en sık kasık ağrısı, karında şişkinlik veya basınç hissi görülür. Adet düzensizliği, sık idrara çıkma, kabızlık gibi belirtiler de olabilir. Ani ve şiddetli ağrı ise kist patlaması veya dönmesi gibi acil bir durumu işaret edebilir.
Fonksiyonel kist ne demektir? Diğer kistlerden (dermoid, çikolata kisti) farkı nedir?
Fonksiyonel kistler (folikül kisti, korpus luteum kisti) normal adet döngüsü sırasında oluşan, genellikle zararsız ve birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolan kistlerdir. Dermoid kistler (içinde kıl, diş vb. dokular olan), çikolata kistleri (endometriozise bağlı) veya kistadenomlar gibi diğerleri ise organik kistlerdir, kendiliğinden kaybolmazlar ve takip veya tedavi gerektirebilirler.
Yumurtalık kisti tanısı en güvenilir nasıl konulur? Ultrason yeterli midir? CA-125 testi ne zaman istenir?
Tanıda en önemli yöntem transvajinal ultrasonografidir. Kistin boyutu, yapısı ve kanlanması hakkında detaylı bilgi verir. Çoğu durumda tanı için yeterlidir. CA-125 testi, özellikle menopoz sonrası veya ultrasonda şüpheli görünüm varsa kanser riskini değerlendirmek için istenebilir, ancak tek başına tanı koydurmaz. Gerekirse MRG gibi ileri görüntüleme de kullanılabilir.
Hangi yumurtalık kistleri tedavi edilmeden sadece takip edilebilir? Takip aralıkları ne olmalıdır?
Genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülen, 5-7 cm’den küçük, basit yapıda (sadece sıvı içeren, ince duvarlı) ve belirti vermeyen fonksiyonel kistler takip edilebilir. Takip aralığı genellikle 1-3 aydır. Menopoz sonrası küçük, basit kistler de yakın takip edilebilir.
Yumurtalık kisti tedavisinde ilaçların (örneğin doğum kontrol haplarının) rolü nedir? İlaçla kist geçer mi?
Doğum kontrol hapları mevcut fonksiyonel kistleri eritmez veya tedavi etmez, ancak yumurtlamayı baskılayarak yeni fonksiyonel kistlerin oluşumunu engelleyebilirler. Diğer kist tiplerinin (dermoid, kistadenom vb.) ilaçla tedavisi yoktur. Çikolata kistlerinde ise ilaçlar sadece ağrıyı baskılamak için kullanılır.
Yumurtalık kisti ameliyatı ne zaman gerekir ve genellikle nasıl yapılır? Kapalı (laparoskopik) ameliyat her kist için uygun mudur?
Ameliyat; kist büyükse, takipte büyüyorsa, şiddetli belirtilere neden oluyorsa, torsiyon/rüptür gibi komplikasyon gelişmişse veya kanser şüphesi varsa gerekir. Günümüzde ameliyatların çoğu laparoskopi (kapalı yöntem) ile yapılır. Çok büyük kistlerde veya kanser şüphesi yüksekse açık ameliyat gerekebilir.
Yumurtalık kisti ameliyatında her zaman yumurtalık da alınır mı? Yumurtalığın korunması mümkün müdür?
Hayır, her zaman alınmaz. Özellikle genç ve üreme çağındaki kadınlarda amaç, sadece kisti çıkarıp (kistektomi) sağlam yumurtalık dokusunu korumaktır. Yumurtalığın tamamen alınması (ooferektomi) ancak kanser şüphesi yüksekse, yumurtalık dokusu çok hasar görmüşse veya menopoz sonrası dönemde gerekebilir.
Yumurtalık kistinin patlaması (rüptür) veya dönmesi (torsiyon) tehlikeli midir? Belirtileri nelerdir?
Evet, her ikisi de acil tıbbi durumdur. Rüptür (patlama) ani başlayan karın ağrısına neden olur, bazen iç kanama olabilir. Torsiyon (dönme) ise yumurtalığın kan akımını keserek şiddetli ani ağrı, bulantı ve kusmaya yol açar, erken müdahale edilmezse yumurtalık kaybedilebilir. Her iki durumda da hemen hastaneye başvurmak gerekir.
Ankara'da yumurtalık kisti teşhisi, takibi veya tedavisi için Prof. Dr. Nuray Bozkurt'a nasıl danışabilirim?
Yumurtalık kistinizle ilgili değerlendirme, takip veya tedavi seçenekleri hakkında Prof. Dr. Nuray Bozkurt’tan bilgi almak için Ankara‘daki kliniğine (0538 983 18 78) numaralı telefondan ulaşarak randevu alabilirsiniz.